Serbest Bırakmak İstiyorum Kendimi
Share
Serbest bırakmak istiyorum kendimi. Adını bilmediğim ülkelerin daha önce hiç geçmediğim sokaklarında, saat, dakika, saniye fark etmeden, herhangi bir günün herhangi bir anında; her nefes alışımla ve verişimdeki heyecanlı küçük rüzgarlarla yarışmak istiyorum ayaklarımın altında çakıl taşları ve kum taneleri ezilirken. Serbest kalmak istiyorum beni bunca yıl çevreleyen aynı ifadesiz suratlardan, aynı renksiz ve şekilsiz binalardan, sokaklarda gri dumanların içinden giden arabalardan. Öyle hızlı koşmak istiyorum ki kimsenin sesini duymadan, kendi kendime inşa ettiğim bariyerleri yıkmayı bırakın göremeyeceğim bir süratle, düşüncelerimden bile çok uzaklara gitmek istiyorum. Kendime söylediğim veya söyleyeceğim sözlere kulak asmadan, kendimle savaşmadan, sadece kendimi serbest bırakarak karışmak istiyorum rüzgarlara. Bir sonbahar akşamındaki ıslak esinti olmak istiyorum mesela ağaçların dallarını iki ileri bir geri sallayan, kırmızının her tonundan yaprakları yolculuklarına uğurlayan. Yağmurlar olmak istiyorum damla damla umut yaratan veya bulutlu ve kapalı siyah gecelerde arkasında asabi şimşekler çaktıran. Yaz gecelerindeki gün batımı olmak istiyorum, bir şarkıda dediği gibi, ufuk çizgisi dünyayı ikiye ayırırken, sevdiklerimiz ve seveceklerimiz bu çizginin öbür tarafında kalırken. Kelimeler uçuşsun istiyorum arkamdan her dilde: İngilizce, Rusça, Çince veya kimsenin adını bile duymadığı dillerde, ben kendi yolumda koşarken durmadan. Merhaba, hoşça kal, kendine iyi bak, hep iyi ol ’lar geçsin istiyorum hayatımdan. Belki de delicesine, kendimi tutmadan, bazı şeyleri ertelemeden ve söylenmesi gereken sözleri geciktirmeden aşık olmak. Ama tüm benliğimle, vücudumdaki her zerreyle hissetmek istiyorum. Her duygu geçsin yüreğimden, gözlerimden, ellerimden ve parmak uçlarımdan fakat çokça, dopdolu, sakınmadan kendilerini hissedilsinler çılgınlar gibi. Öyle mutluluklar yaşayayım ki bu yolda, bulutlarla yarışayım yükseklik mevzusunda. Ve hep değecek insanlar için tadayım “hüzünlü şarkılar kadar hüzünlü” ve “güzel anılar kadar güzel” anları. Korkmadan kendime izin vermek istiyorum hissetmeyi yaşayacağım kalp kırıklıklarını. Yeter ki kısıtlamasın özgürlüğümü, yeter ki engel olmasın koşmama kendi yolumda. Yanılayım mesela bunu yaparken, defalarca yanılayım utanmadan, yüzsüzmüşüm gibi. Ama sonunda doğrunun yanında doğruları savunayım hep. İnsanlığımı yitirmeden, kalbimdeki sevgi ve iyi niyet bitmeden yaşlanayım bu yolda, gençliğimin her zerresi yine aynı bildiğim yolda harcandıktan sonra. Güzel şarkılar yükselsin istiyorum gökyüzünde, koşma zamanı artık yavaş yavaş biterken. Durup oturmak istiyorum yolun sonunda, güzel insanların ağzından güzel türküler, hayata dair şiirler dinlerken.
“Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işim gücüm yaşamak olarak.”
Yeşim Bulut