Türkiye Kimyasallar Ajansı Neden Kurulmalı ?

Yıllar içerisinde birçok Laboratuvarda çalışma imkanım oldu. Bu kapsamda çeşitli projelerde çeşitli sentez aşamalarında bulundum. Ülkemizin adeta kanayan yarasını fark etmem ise bu sebeple uzun sürmedi. Donanım olarak çok yetkin birçok kişi bulunmakta lakin hepsinde ortak bir hüzün, yerli üretimin olmaması ve her şeyin ithal ediliyor olması. Türk Kimya Sanayi halihazırda dışa bağımlı olmanın yanında adeta muhtaç haldedir. Dünya üzerindeki Kimya gelişimini, AB REACH yönetmeliğini, bu yönetmeliği yöneten ECHA’nın kuruluş ve organizasyon vizyonunu takip edememektedir. Bu bağlamda Türk KKDIK yönetmeliği yetersiz kalmaktadır. Rakiplerini; yatırım, üretim, ihracat hedeflerinin yanında rekabet edebilir ve sürdürülebilir olarak yakalayamamaktadır. Yakalaması günümüz politik şartlarıyla mümkün olmasa da, yazımda belirteceğim adımlarla Türkiye Kimyasallar Ajansı Neden kurulamasın ?  Sahada tecrübe ettiğime göre Kimya Sanayi genel olarak altyapı ihtiyacının yüksek olduğu bir alandır. Yapılacak yatırım Altyapı ihtiyaçlarını verimli ve etkili şekilde karşılaması gerekmektedir. Bu amaca yönelik özel ihtisas bölgeleri kurularak, belirli ürün gruplarında entegrasyon sağlamak amacı ile kümeleşme stratejisi izlenmelidir. Bu bölgelerin deniz kıyısında ya da denize yakın konumda konumlandırılması koşuluyla demiryolu ve kara taşımacılığına da uygun olması gerekmektedir. Ayrıca tedarik zincirinde yer alan çalışma gücüne ve enerji ve hammadde kaynaklarına da yakın olmalıdır. Sektörde sürdürülebilirliğin sağlanma koşullarından belki de en kıymetli olan hızlılık, ucuzluk ve güvenilirlik aşamaları böylelikle aşılacaktır. Önemli maliyet kalemlerinden olan enerji fiyatlarının rekabet edebilir düzeyde tutulabilmesi ve sürdürülebilir olabilmesi için ürünlerden alınan ÖTV ve KDV gibi ilave vergiler üreticiyi caydırmamak ve üretilecek ürünlerin üretiminin başka ülkelere kaymaması ya da ithalata geçmemesi için vergilendirmede düzenlenmeye gidilmesi esastır. Sektörde emek yoğunluğu diğer sektörlere nazaran düşük olsa da çalışanların eğitim durumu diğer sektörlere göre daha yüksektir. Bu nedenle sektörün önemli bir yoğunluğu beyaz yakalılardan oluşmaktadır. Beyaz yakalılarda tespit ettiğim kaygıların başında “Çocuklarının Eğitimi” gelmektedir. Bu sebeple de Sosyal açıdan geri kalmış bölgelerde çalışmaktan kaçınmaktadırlar. Bu bölgelere sosyal gereksinimleri karşılayacak gerekli yatırımın yapılması bu kaygıları biraz da olsa çözerek bu bölgelere yapılacak yatırımların önünü açacaktır. Tespit edilen bu problemlerin yanında halen AB mevzuatına uyum çalışmaları sürdürülmektedir. Bu uyumlaştırmanın sektöre olumsuz etkilerinin olmaması için gerekli altyapının sağlanması kritik öneme sahiptir. Bu uyuşum süreçlerinin en az problem ile gerçekleşebilmesi için yeterli sürelerin sağlanması ve alt yapı uygulamalarının temin edilmesi gerekmektedir. Piyasa gözetiminin ve denetlemenin yetersizliği sebebi ile standart dışı ürünlerin piyasaya girmesi sektörde haksız rekabete sebep olmasının yanında insan sağlığı ve çevreyi de olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda Türkiye Kimyasallar Ajansı kurulması halinde sadece üretim ve istihdam olarak değil aynı zamanda da Ülkemizde  Kimya Sanayine ilişkin tüm alanlarda gelişimi yönetip yön verecek bir Kurum olacaktır. Türkiye Kimyasallar Ajansı’nın olduğu bir Türkiye’de uyanmak dileklerimle…

Enes UYGUN

Bloga dön